Cennet Gibi Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldiniz, Misafir.
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01 1970
Toplam Mesajınız: 0


 

AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Cennet Forum Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
Perş. Ara. 16 2010, 09:56
Paz Tem. 04 2010, 00:56
Paz Haz. 27 2010, 03:20
Paz Mart 07 2010, 14:44
Çarş. Kas. 04 2009, 22:00
C.tesi Eyl. 26 2009, 23:54
C.tesi Eyl. 19 2009, 19:39
Paz Ağus. 16 2009, 18:53
Cuma Tem. 31 2009, 17:26
Salı Tem. 21 2009, 11:17

Konu Başlığı
Ekmek veren eli kıran baba
Konun Puanı
Nerdeyim?Cennet Gibi Forum :: İslam ve İnsan :: Kıssadan Hisseler...
Gözle

Ekmek veren eli kıran baba

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
N@M€RT
Yeni Üye
Yeni Üye
1 2
N@M€RT
3 4


Üye Bilgileri Erkek
Yaş : Kayıt tarihi : 11/01/09 Mesaj Sayısı : 32 Nerden : Mersin İş/Hobiler : PC-FUTBOL Lakap : Namert
Ekmek veren eli kıran baba Vide
MesajKonu: Ekmek veren eli kıran baba Ekmek veren eli kıran baba EmptyPaz Ocak 11 2009, 09:26

Bağdat'ı kıtlık kırıp geçiriyordu. Herkesten önce de hamallar açlık çekiyordu. İçinde ekmek piştiği, sokağa kadar yayılan kokudan belli olan bir evin kapısından seslendi hamalın biri:
- Allah rızası için birazcık ekmek. Günlerdir lokma girmedi ağzımdan.
Tandırın başındaki kadın taze ekmekleri kızına uzattı. "Ver şu adama" dedi. Kızcağız ekmekleri güzelce katlayıp verdi aç hamala.
Hamalın sevincine sınır yoktu. Evine doğru hızlandı. Kim bilir kaç günlük açlığını giderecekti? Tam bu sırada karşıdan gelen birinin sert ikazı durdurdu onu:
- Çabuk söyle, bu ekmeği hangi evden aldın?
Geriye bakıp eliyle işaret etti:
- İşte şu evden.
Adam kızgın şekilde salladı başını:
- Yanılmamışım, böyle zamanda başka kimin evinden alınabilir ekmek? diyerek eve doğru ilerledi.
Kapıyı açar açmaz da sordu:
- Kim verdi ekmeği hamala?
Hanım korkudan kızını gösterdi. Güya kızına acır, bir şey yapmaz diye düşünmüştü. Halbuki adamın şükürsüzlük ve cimrilik içine işlemişti. Elindeki sopayı hızla havaya kaldırdı, kızının ekmek veren eline öyle bir indirdi ki bilek zedelenip burkuldu, el çarpık kaldı. Söyleniyordu kendi kendine:
- Ben herkese ekmek versem bu evde ekmek kalır mı? diye.
Halbuki nimet şükür isterdi. Şükürsüzlük nimetin gitmesine sebepti. Nitekim bu şükürsüzlüğün akibeti de öyle olacaktı. Olmaya başladı bile. Kısa zamanda işleri bozuldu, çarşının en işlek yerindeki dükkanını satması da onun bozulan işlerini. Bir ara o hale geldi ki, evine ekmek alamaz duruma bile düştü. Nitekim bir akşam eve gelmiş, kızcağızına da acı sözü söylemişti;
- Artık benden ümidinizi kesin. Çünkü bu akşam ekmek alacak kadar da olsa elime para geçmedi. Çarşıya in, ekmek parası iste.
Kızcağız çarşıya inmiş, utana sıkıla sattıkları dükkanın karşısına geçerek bir tanıdık görürüm diye beklemeye başlamıştı. Kendisini gören dükkandaki adam hemen yanına gelerek:
- Sen masum birine benziyorsun, ne bekliyorsun burada? diye sormuştu. O da anlatmıştı gerçek durumu:
- Ekmek alacak paramız kalmadı, bir tanıdıktan ekmek parası istemek üzere bekliyorum burada.
Hemen elini cebine attı adam. Hatırı sayılır bir miktar parayı uzatarak "Al" dedi. "Bununla istediğin kadar ekmek alabilirsin. Ben de nimetin şükrünü eda etmiş olurum böylece."
Kızcağız elinin birini arkasına saklamış, ötekiyle parayı alırken adamın dikkatin çekti bu saklayış;
- Elinde bir yara bere varsa tedavi ettireyim, niçin saklıyorsun? Allah bana nimet verdi, şükrünü eda etmek için iyilik yapmam gerek, dedi.
Kızcağız önce açıklamak istememişse de adamın ısrarı üzerine anlattı elinin durumunu:
- Ben bir yoksula ekmek vermiştim. Babam yolda rastlayıp sormuş, o da evi gösterip 'İşte oradan aldım' demiş, bizi haber vermiş. Babam eve gelince elindeki sopayla ekmek veren elime öylesine bir darbe indirdi ki, elim böylece çarpık kaldı. Göstermekten utanır oldum. Bu yüzden de evde kaldım.
Bu açıklamayı dinleyen adam bağırmaya başlar:
- Komşular! Çabuk buraya gelin, ben hayalimdeki altın kalpli kızı buldum, hayat arkadaşım işte karşımda, siz de şahit olun... diyerek başlar anlatmaya:
- Ekmeği isteyen fakir bendim. Ben o gün bir hamaldım. Demek ki elinin çarpık kalmasına ben sebep olmuşum. Hem sebep olayım hem de seni bu halinle baş başa bırakayım. Buna Allah razı olmaz. Seni görünce içimden bir sevgi selinin koptuğunu anladım, bana ekmek veren kıza ne kadar da benziyor diye düşünmüştüm. Yanılmamışım. Baban şükürsüzlük ettiğinden Allah onun dükkanını elinden alıp bana nasip eyledi. Şimdi ise imtihan sırası bana geldi, ben de aynı şükürsüzlüğe düşmek istemem. Haydi gel, nikahımızı yaptırıp birlikte babanı sıkıntıdan kurtaralım.
Yola koyulurlar, ekmek veren eli sakatlayan şükürsüz babaya doğru...
"Şükrederseniz çoğaltırım, etmezseniz elinizden alır şükredene veririm. Şükürsüze de azabım şiddetli olur..." (Kur'an-ı Kerim, 14/7)
Detaylı Mesaj Bilgileri
Mesaj No: 1056
Mesajın Ana Konusu:Ekmek veren eli kıran baba
Gönderilme Tarihi:Paz Ocak 11 2009, 09:26
Bu Mesajı Şikayet Et:
N@M€RT Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ekmek veren eli kıran baba

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası
FORUMUMUZDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR
1 - Arama Yapmadan Konu Açmayın.
2 - Mesaj Yazarken Başlıklar Konularla Alakalı Olmalır.
3 - Konularımızı Alakalı Başlıklar Altında Açalım.
4 - Aynı Konuya Ard Arda Mesaj Atmayın(flood Yapmayın)
5 - Bu Kurullara Uymamakta Israr Edenler Siteden Belirli Bir Süreliğine Yada Tamamen Uzaklaştırılır.





Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Cennet Gibi Forum  :: İslam ve İnsan :: Kıssadan Hisseler... -
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar